14 Ekim 2010 Perşembe

Biz Dolmabahçe Sarayı'na gittik!

Kışın soğuk ve yağmurlu havalarda çocuğumuzla nereye gidiyoruz? Çoğunlukla en yakın alışveriş merkezine. Her yeni alışveriş merkezi açıldıkça kendimi bir bilim kurgu filminde buluyorum. Dünya bir alışveriş merkezine dönüşmüş ve biz bu çirkin binaların içinde tıkılıp kalmışız. Korkuyorum....

Yazı ne güzel parklarda, yeşillikler içinde geçirmişken kışın da farklı aktiviteler yapamaz mıyız diye düşünüyordum ki Duru'nun artık İstanbul'un kültürel ve tarihi yönünü de görmesinin zamanı geldi dedim kendi kendime. Peki nereye gidebilirdik? Duru'nun süslü bir prenses olduğunu düşünürsek saraylardan birine gitmek ilginç olabilirdi. Topkapı Sarayı tam Duru'ya göre daha süslü ve gösterişli olsa da çok büyük olduğu için yorulacağını düşünerek Dolmabahçe Sarayı ile başlamaya karar verdim.

Önce her zamanki gibi bir iki gün önceden Duru'ya nereye gideceğimizi söyledim. Böylece merakla beklemeye başladı. Dolmabahçe gezimize Selamlık bölümü ile başladık. Duru'nun mekanla ilgili ilk gözlemi eski olanın da güzel olabileceğiydi. İkinci olarak sarayın yapıldığı zamanı anlamaya çalıştı: "Anneannem doğmadan önce mi yapılmış?" Rehber eşliğinde yapılan gezi boyunca tahmin edilebileceği gibi soruların ardı arkası kesilmedi. Annelik gerçekten sabır gerektiriyor!

İlk seferden bıktırmamak, yormamak düşüncesiyle Harem Bölümünü bir dahaki sefere bırakmayı düşünmüştüm. Ancak Duru padişahların yatakları, yorganları yok mu diye sorunca rehbere Harem turunun ne kadar sürdüğünü sordum. "Yarım saat" cevabı üzerine koşa koşa Harem'e girdik. Yolda "Walk-Run" oynamayı ihmal etmedik. Harem'de Atatürk'ün yatağının üzerindeki bayrak ve padişahların yataklarının yanındaki bebek yatakları en çok ilgisini çeken eşyalardı. Harem çıkışı Duru kucağımda o yorgun haliyle hala binalara bakıyordu.

Ertesi gün sabah Duru gözünü açar açmaz "Anne!" diye seslendi. Daha ben "günaydın" deme fırsatı bulamadan peşpeşe iki soru daha geldi. "Niçin orada her yerde gezemedik, sadece halılardan yürümek zorundaydık? Padişahlar o zamanlar her yerde yürürler miymiş?"   

Düşününce kışın gidilecek ne kadar da çok yer var... Müzeler, sergiler, tiyatrolar..... Benim listemde sırada İstanbul Modern var!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder