Duru iki buçuk yaşındayken bezini çıkarmak istediğini söyledi. Tuvalet eğitimini atlatıktan sonra bir "oh!" çekemeden artık bezsiz sokakta ne yapacağımızı düşünmeye başladım. Parkta, bahçede, denizde, hatta alışveriş merkezlerinde ne yapacaktık? Türkiye'de tuvaletlerin hâli malum. Duru'yu kötü kokudan tuvaletin kapısından bile içeriye sokamıyordum. Duru alaturka tuvalete giremez, ben diğerinin hijyenine hiç güvenemiyorum. Buna bir de eşimin "kızımla baş başa bir yere gidemeyecek miyim" kaygısı eklenmişti ki
canım arkadaşım-hatta bebek ve çocuk gelişimi akıl danışmanım-Yıldız "seyahat lazımlığı" diye bir ürün olduğundan bahsetti. Çok kullanışlı ve orta boy bir kol çantasına sığabilecek kadar da küçük bir şey, dedi.
Ne olduğunu tam da hayal edemediğim ürünü Joker, e-bebek vs. mağazalarında aradıktan sonra Mothercare'de bulmuştum. Şimdi hepsinde var sanırım. O gün bu alet, çocuk endüstrisinde bebek bezinden sonraki en önemli buluş gibi gözüktü gözüme. Ürün ortası delik bir plastik, altından da katlanmış bir şekilde ayaklar çıkıyor. İçine yerleştirilmek üzere özel bir poşet koymuşlar. Bu da içine kadın pedi yapıştırılmış bir poşet. Bu poşeti plastiğin ortasına geçiriyorsun ve çocuk tuvaletini yapınca poşeti çıkarıp tutma yerlerinden bağlayıp çöpe atıyorsun. Açıkçası bu özel poşet pahalı olduğundan ben şeffat çöp poşeti ve kadın pedi alıp kendim hazırlamayı tercih ettim. Ürün de poşetler de oldukça pratik, hızlı ve tabii ki hijyenik.
O günden beri çantamdan eksik etmiyorum ve tüm arkadaşlarımla hatta tuvalette Duru ile bizi görüp soran herkesle paylaşıyorum. Özellikle her seyahate çıktığımızda mola yerlerindeki tuvaletleri gördükçe bu ürünün kıymetini bir kez daha anlıyorum. Dünkü Ankara-İzmir yolunda yine hayatımızı kolaylaştırdı. Yıldız'a da hep söylediğim gibi bunun için ona ne kadar teşekkür etsem azdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder